GENÇ KALEMLER

GENÇ KALEMLER

İHTİYAÇ: Bilinmeyen bir günde, kâinatın bilinmeyen bir yerinde bir tane yıldız varmış. Evrenin bilinmeyen başka bir yerinde de başka bir yıldız varmış. Ve bu iki yıldızın çarpışması sonucu şu anda üzerinde yaşadığımız dünya oluşmuş.Bu devasa olayın yüce bir varlık tarafından gerçekleştirildiğini yine bu yüce varlığın yarattığı insanlardan yarısı inkâr ederken diğer yarısı bu yüce varlığa tapıyor ve bazı insanlar bunsuz yaşayamıyor. Çünkü kendisini yarattığını biliyor ve ne kadar şükretse bile yetersiz olacağını biliyor. Fakat öbür kesim bu yüce varlığa tapsa bile yine de halinden pek memnun olmadığı için bazen şükretmeyi unutabiliyor. Ama aslında o insana unutma yetisini dahi veren bu yüce varlık insanları ona tapması için zorlamıyor. Kendisinin varlığından bile haberi olmayan insanlara hayat vermesi bizi nasıl sevdiğini gösterirken hala onsuz yaşayabileceğinin düşünen insanların olması da ilginç. Oysa “insan ne olmadan yaşayamaz? sorusuna verilebilecek ilk cevap eğer “Allah” dediğimiz bu her şeyi yapan yüce varlıksa.” Peki, “insan ne ile yaşar” sorusuna ilk akla gelmesi gereken cevap “Allah” olmalıyken neden hayatımızı bizi seven ve yaratan Allah ile yaşamayalım ki? Bana göre hayat beni yaratan ve bana hayatı veren Allah ile yaşanır. (Yusuf TOPUZ)
İNSAN NE İLE YAŞAR: İnsan ne ile yaşar? Farkında olmasak bile hepimiz en az bir kez düşünmüşüzdür bu soruyu. “ acaba şu olmasaydı ne yapardım?” diye sormuşuzdur kendimize. Peki, sizce insan ne ile yaşar? Somut olarak akciğer, karaciğer, kalp vb. şeyler geldi aklınıza muhtemelen. Ama hayır; bundan bahsetmiyorum. Mesela bir insan duyguları olmadan yaşayabilir mi? Bir insan düşünmeden hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürebilir mi? Bir düşünsenize; kimse gülmüyor, kimse üzülmüyor, kimse birbirine karşı sevgi beslemiyor, kimse birbirine değer vermiyor veyahut kimse herhangi bir şey hakkındaki düşüncesini belirtmiyor. Böyle olsaydı ne yeşeren sevdalar, uzun süren dostluklar olurdu ne de gelişen teknoloji. Hani, bazen bazılarına “duygusuz” deriz ya, aslında bilmeyiz ki o kişi hüznünü, mutluluğunu kızgınlığını içinde yaşar. Sadece bizim gibi dışa vurmaz duygularını, üzüldüğünü söylemez mesela. Kimse duygusuz olarak yaşamaz, istese de yaşayamaz. Peki ya düşünceleriyle dalga geçtiğimiz insanlar? Belki de bizim yüzümüzden hevesleri kırılacak ve düşüncelerini açık açık belirtmekten çekineceklerdir fakat böyle olmasına rağmen asla düşünmeyi bırakmayacaklardır. Demem o ki, duygular solunumumuzda kullandığımız oksijen ise düşünceler de dışa verdiğimiz karbondioksittir. Bundan istesek de vazgeçemeyiz çünkü solunumu yapmazsak yaşayamayız. (Seda AKDAĞ )
HATIRLIYOR MUSUN? Çocukken tabağında bıraktığın yemek, bitiremediğin çikolatalı ekmek ardından ağlardı.
Nasıl bir vicdan ise bizimki; arkanda ağlayanı bırakmamak için bitiriverirdin önündekini. Herhangi birinin ağlama sebebi olmak korkutucu gelirdi. Sen öylece bırakıp gidince üzülürdü tabağındaki. Sanki çikolatalı ekmek senin onun sevdiğinden daha çok seviyordu seni.
Bir gün gideceğiz buralardan. Arkanda bıraktıkların hep yarım kalmış hissedecek ardından. Tüketmediğin her insan ağlayacak belki ardından. Belki… İhtimaller gıcıktır. Bir ısırık alıp bırakacağız sevdiklerimizi. Çocukluktan kalma şu alışkanlığımızla onların bizi daha çok sevdiklerini umut edeceğiz hep.
Biraz canını sıkacağım ama sen ölünce kim ağlar sahiden? Vera’nın Nazım’a baktığı gibi son kez sana kim bakar arkandan? (Atike YAMAN )

Related Posts

NARSİST BİREY

Zaman hızla akıp giden bir kavramdır. Bu zaman içerisinde amacımız, içinde yaşadığımız toplumun bir parçası…Devamı

KENDİNİ TANI

Uzun bir süreç olan YKS(Yükseköğretim kurumları sınavı) maratonundan sonra öğrencilerimiz, kritik bir dönemece; tercih dönemine…Devamı

FİZİK ÖTESİ

F= M.A Günlük hayatımızda dış görünümü tarif eden Fizik kelimesinin etimolojisine baktığımızda, doğa bilimlerinin genel…Devamı

TARİHİ DERS

Öğrencilerimizden İlginç Cevaplar: Sınav bir çok öğrencinin korkulu rüyası olabiliyor. Ancak sınav günü gelip çattığında…Devamı
×